Benlik kavramı özellikle yürümeye başlayan çocuklarda düşünceleri kelimelere dökmeye başladıkça daha belirgin hale geliyor. Bu, bebeğinizin daha öncesinde bir benliğe sahip olmadığı anlamına gelmiyor tabi ki. Bebeğiniz bir süredir yetilerinin sınırlarında basit etkileşimler kuruyor ve belki kendine has eylemler gerçekleştiriyordu. Bebekte benlik kavramının gelişimi bebek sizden ayrı bir insan olduğunu anladığında ya da bir oyuncağı fırlatıp sonra alkış tuttuğunda başlar diyebiliriz.
Artık kendine dair anlayışı da daha karmaşık hale geliyor çünkü dil ve duygular arasındaki bağı daha iyi anlıyor ve bu ikisi daha uyumlu düşünceler oluşturmasına yardımcı oluyor. Sosyal-duygusal gelişimin ayrılmaz bir parçası olan benlik kavramı, çocuğunuzun yaşamı boyunca değişmeye devam edecektir.
24 ile 36 ay arasında çocuğunuz birçok sosyal-duygusal ve bilişsel gelişim sürecinden geçer. Hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyleri keşfeder, insanlarla bireysel bağlarını geliştirir, yaratıcı oyunlara katılır ve günlük görevlerde daha bağımsız hale gelmeye başlar. Bütün bunlar onun kendisi hakkında daha fazla şey öğrenmesini ve benlik kavramını pekiştirmesini sağlar.
Şu ana kadar çocuğunuz kendisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için çoğunlukla sizin verdiğiniz tepkilere güveniyordu. Örneğin, uzun bir uykudan sonra onu beşiğinden kaldırıp gülümsemeniz, onu gördüğünüz için mutlu olduğunuzu gösteren bir tepkidir. Sizi gördüğü için aynı şekilde mutlu hisseden çocuk, gülümsemenin mutlu hissetmekle olan bağını daha kolay kavrayabilir.
Çocuğunuz artık kendi dünyasını keşfetmeye başlıyor, yaptıklarından ve gördüklerinden sonuçlar çıkarıyor. Çocuğunuz görevleri kendi başına yerine getirdikçe kendine daha çok güvenmeye başlayacaktır. Artık ayakkabılarını kendi başına giymek, çorbasını kendi kendine içmek istemeye başlayabilir. Çocuk ne kadar çok yeni şey denerse benlik kavramı da o kadar hızlı gelişir.
Benlik ve sosyal-duygusal gelişim birbirini besleyen iki ayrı kavram diyebiliriz. Çocuğunuz kendisi ve çevresi ile ilgili yeni şeyler öğrendikçe özgüven kazanır. Bu, hayatın farklı alanlarında da aynı özgüveni sürdürmesine yardımcı olur. Örneğin diğer çocuklarla oynarken veya yaşına uygun küçük ev işleriyle uğraşırken çocuğunuz kendini daha rahat ve özgüvenli hisseder. Benzer şekilde, negatif bir öz benlik algısı oluşmuş çocuk bazı sıradan eylemleri gerçekleştirmekte güçlük çekebilir. Diğer çocukların yanında kendini endişeli hissedebilir veya kendi kendine yemek yemek gibi bazı eylemleri tek başına halledemeyebilir.
Bebeğiniz dünyayı anlamak için önce sizin nasıl tepki verdiğinizi görmek ister, bu da demek oluyor ki ebeveyn olarak davranışlarınızda ve tepkilerinizde öngörülü ve dikkatli olmalısınız.
]]>
Bebeğinize kitap okumak onunla birlikte yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden biridir. Küçüğünüzle geçirdiğiniz bu keyifli zaman diliminde bebeğinizle iletişim kurmanın yanı sıra, ona renkler, sayılar, harfler ve şekiller gibi konseptleri tanıtabilirsiniz. Kitap okumak bebeğinizin dinleme, hafıza ve kelime bilgisi gibi yetilerinin gelişmesine oldukça yardımcıdır, aynı zamanda onları yaşadıkları dünya ile tanıştırmak için de oldukça keyifli bir aktivitedir.
Bebekler ilk yaşlarını doldurduklarında, anadillerinde öğrenmeleri gereken aşağı yukarı bütün sesleri tanımış olurlar. Siz onlara hikaye okudukça bebeğiniz bu sesleri daha iyi duymaya ve ayırt etmeye başlar, bu durum da konuşma becerilerinin gelişmesine fayda sağlar.Bebeğinize kitap okuduğunuzda:
Bebeğiniz için doğru kitabı nasıl seçersiniz?
Bebeğiniz gelişim çağının farklı dönemlerinde farklı kitaplara ihtiyaç duyabilir. Özellikle 4-12 ay arası çocuklar için parlak renklere odaklanmak, çeşitli dokuları tanımak, ninni gibi sakinleştirici veya eğlendirici ritimleri dinlemek oldukça keyifli olabilir.
Bu dönemde nesnelere ve seslere olan ilginin arttığını gözlemleyebiliriz. Küçük bebeğiniz kitapları tutmak, belki onları çiğnemek ve biraz hırpalamak isteyecek. Sorular tekrarlayan, kafiyeli metinlere sahip ve sağlam kitaplar seçmelisiniz. Gökyüzünü Kim Düşürdü veya Aynalı Kitap gibi ürünlerimize göz atabilirsiniz.
Bebeğiniz, gördüğü resimlerin objeleri temsil ettiğini kavramaya başlar. Hatta bazı resimleri, sayfaları ve hikayeleri daha çok sevdiklerini göstermeye başlayabilirler. Bebeğiniz siz okurken tepkiler vermeye başlayabilir, kitabı eliyle kavrayabilir ve komik sesler çıkarabilir. 1 yaşına yaklaşırken sayfaları sizin yardımınızla çevirebilir, objeleri işaret ederek çıkardığınız sesleri taklit edebilir.
Bebeğinize ne zaman ve nasıl kitap okumalısınız?
Kitap okumak bebeğinizle birlikte gerçekleştirebileceğiniz en rahat aktivitelerdendir. Unutmayın ki kitabı bitirmeye odaklanmak yerine, bebeğinizle geçirdiğiniz keyifli zamana odaklanmanız çok daha önemlidir. Günde birkaç dakika ile başlayabileceğiniz bu yeni aktivitenin süresini bebeğiniz alıştıkça arttırabilirsiniz.
Her gün, belki gündüz ve gece uykularından önce, bebeğinize kitap okumayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. Günün diğer saatlerinde kitap okumadan önce bebeğinizin rahat hissettiği, stressiz bir ortamda ve ruh halinde olmasına dikkat edin. Bezini yeni değiştirdiğiniz, tok ve uyanık olduğu zamanları seçin.
Keyifli bir kitap okuma vakti için birkaç öneri:
Bebeklere yönelik kitaplar basit, tekrarlayan, tanıdık metinlere ve net resimlere sahip olmalıdır. Çocuğunuzu yaşamının ilk birkaç ayında sadece sesinizi duymak bile mutlu eder. Yani ona hemen hemen her şeyi okuyabilirsiniz, özellikle de şarkılı veya kafiyeli metinler içeren kitapları çok sevebilirler. Bebeğiniz nesnelere bakmak ve onları tanımakla daha fazla ilgilenmeye başladıkça, sağlam arka planlar üzerinde basit resimler içeren kitapları seçin.
Bebeğiniz büyüdükçe yatma zamanı veya banyo zamanı gibi günlük rutinler hakkında basit hikayeler bulun. Konuşmaya başladığında, basit kelimeleri veya cümleleri tekrar etmesine olanak sağlayan kitapları seçin.
Aynalı ve farklı dokulu kitaplar da bu yaş grubu için harikadır. Karton kitaplar bebekler için sayfa çevirmeyi kolaylaştırır, kumaş kitaplar ise her yere, hatta küvete bile taşınabilir. Unutmayın ki bebeğiniz yalnızca kitapları değil, sizi de taklit eder. Kitaplar için olan heyecanınızı göstermekten çekinmeyin ve keyifli vakit geçirmeye bakın!
2 yaş sendromu sürecinde, çocuğunuzla ilişkinize dikkat etmeniz gerekir.
Çok bunaltıcı olabilecek bu dönemin, 3 yaş civarı gerçekleşecek sosyalleşmeyle birlikte son bulacağı ve çocuğun sakinleşeceği unutulmamalıdır.
Bu süreçte en önemli olan nokta ise sakin kalmanızdır.
Dikkat edilmesi gereken diğer önemli unsurlar:
-Çocuğunuzun enerjisini boşaltması için gün içinde dışarı çıkarmak ve hareketli oyunlar oynatmak
-Çocuğunuza kendini güvende hissettirmek
-"Hayır" kelimesini daha seçici kullanmak
-Çocuğunuza kendini ifade edebileceği ortamlar yaratın
-Her zamankinden daha anlayışlı davranmak
-Aşırıya kaçmayan sınırlar koymak ve çocuğunuzu yönlendirmek
-Ebeveynler olarak birbiriyle uyumlu tavırlar takınmak
-Çocuğunuza bir şeyi zorla yaptırmamak
8 aylık bir bebek karın üstü pozisyondan kendini oturma pozisyonuna getirmeye, en azından etrafındaki objelerden veya eşyalardan destek alarak kendini doğrultmaya başlar. Yüksek tempoyla olmasa da emekleme, ayaklarının üzerinde kısa süre durabilme de bu dönemde görülebilecek gelişmelerdir. Bebeğinizin hareket kabiliyeti arttığından dolayı sizin de onu devamlı gözlemliyor olmanız gerekmektedir. Evinizde bebeğinizin tırmanabileceği veya ona zarar verebilecek eşyaların ve objelerin onun ulaşamayacağı yerlerde bulunması, onun girmesini arzu etmediğiniz odaların kapılarının devamlı kapalı tutulması bu dönemde önemli olacaktır.
Eğer bebeğiniz henüz emeklemeye başlamadıysa onun daha fazla karın üstü vakit geçirmesini sağlamak faydalı olacaktır. Bebeğinizle oyunlarınızda onun kendini kaldırmasını sağlamak, onu yürüme pozisyonunda tutarak adım atmasını sağlamak kas gelişimine destek olacaktır.
Bebeğiniz bu dönemde cinsel bölgelerini de keşfetmeye başlayabilir. Bu durum gayet normal olup herhangi bir cinsel dürtüden ziyade meraktan kaynaklanmaktadır. Bebeğinizin bu merakına onun ellerini temiz tutmak dışında herhangi bir müdahalede bulunmanıza gerek bulunmamaktadır.
Bu dönemde bebeğiniz günde ortalama 14 saat kadar uyuyacak ve bu miktarın 9-11 saati gece gerçekleşecektir. Bebeğinizin uyku düzeninin bozulmaması açısından gece uyanması durumunda uykuya geri dönmesi için ona mümkün olduğunca az müdahalede bulunun. Bu dönemde yaşanacak uyku bozuklukları son derece normaldir.
Bu dönemde bebeğinizi bardakla tanıştırmak ve biberondan bardağa geçişi başlatmak onun beslenmesinde önemli bir nokta olacaktır. Bebeğinizle tanıştırdığınız her yeni obje veya kavram gibi bu tanıştırmayı da bebeğinizin keyifli, uykusunu almış ve tok olduğu bir zamanda yapmanızı öneririz. İlk denemelerinizde bebeğinizin ortalığı biraz dağıtması oldukça normal olacaktır, onun ona sunduğunuz bardağı veya kupayı keşfetmesine izin verin. Bebeğinize bir bardak veya kupadan nasıl içeceğini sık sık onun önünde kendi kupanızdan ufak yudumlar alın. Bu dönemde bardak ve kupada anne sütü sunmanız bebeğinizin bardağa alışmasını kolaylaştıracaktır.
Bebeğinizi tanıştırdığınız katı gıdaların bir listesini tutmak ona hazırlayacağınız mamalarda değişiklikler ve karışımlar yapmanıza imkan sunacaktır. Yaptığınız püreleri inceltirken su veya meyve suyu yerine anne sütü kullanmanız pürelerin tadını bebeğinizin daha alışık olduğu bir tada doğru çekeceğinden, bebeğinizin yaptığınız püreyi daha rahat kabul etmesini sağlayabilir.
8 aylık bir bebek kendi ismine tepki verecek ve basit komutlarınız (Hayır, El salla gibi) dikkate alabilecektir. Tüm bu gelişmelerin sizden görsel ve işitsel olarak gözlemledikleriyle oluştuğunu aklınızda tutarak bebeğinize her öğretmeye çalıştığınız kavramı veya hareketi hem görsel hem de işitsel olarak tekrarlayın. O sizin taklidinizi yaptığında siz de onun taklidini yapın.
Bebeğinizin dünyayı keşfettiği, daha hareketli olmaya başladığı bu dönemde etrafıyla etkileşimi de artacaktır. Bebeğinize zarar vermeyecek eşyaları ve objeleri ona sunmaktan çekinmeyin.
Bu dönemde bebeğiniz “ma-ma”, “ne-ne”, “ba-ba” gibi kesik hecelemeler yapacaktır. Bunlar genelde bir anlam ifade etmemektedir ve bebeğinizin değişik sesleri çalışma biçimidir. Bununla birlikte 8 aylık bir bebek sizin ona söylediklerinizi anlamlandırmaya başlar.
Bebeğinizin dil ve konuşma gelişimine katkıda bulunmak için yapabileceğiniz en verimli aktivitelerden biri birlikte kitap okumaktır. Bu dönemde onun rahatça keşfedebilmesi ve oynayabilmesi için kartondan oluşan kitapları tercih edin. Bebeğinize okumayı sevdirmek ve okumanın keyifli bir aktivite olduğunu öğretmek için oyun içeren bulmacalı, pencereli vb. kitapları da bebeğinize sunabilirsiniz. İçeriği kafiyeli olan veya ritm ile okunabilecek içerikleri olan kitaplar bebeğinizin çok hoşuna gidecektir.
Bebeğinize kitap okurken abartılı mimikler kullanmak, ses tonunuzu sık sık hikayeye göre değiştirmek ve hikayedeki dialogları canlandırmak ona dil ve konuşma becerilerinin gelişimi kadar hayal gücü gelişiminde de yardımcı olacaktır.
Bu dönemde bebeğinizle hayvanların taklidini yapacağınız bir oyun oynayabilirsiniz. Bir kitaptan veya başka bir kaynaktan seçeceğiniz hayvanların bebeğinize taklidini yapın. Taklitlerin mimiklerinizi kullanarak ve hem görsel hem işitsel olarak yapılmasına özen gösterin. Birkaç taklitten sonra bebeğiniz de size katılmaya başlayabilir.
]]>Bebeğiniz bu dönemde destekle oturabilecek duruma gelmiştir. Onun desteksiz oturabilmesini sağlamak adına karın üstü vakit geçirmesini ihmal etmeyin. Emekleme dönemine geçişi kolaylaştırmak için onu sürekli yürüme pozisyonunda tutarak bacaklarına ağırlık vermesini sağlayın. 7 aylık bebeklerin bazen yürüme pozisyonunda ağırlıklarının çoğunu destekleyebildikleri görülmektedir.
Bu dönemde bebeğiniz büyük olasılıkla ilk dişini çıkarmış olacaktır. Bebeklerde en erken çıkan diş genelde alt ön dişlerdir. 7 aylık bebeğinizin diş çıkarmaya başladıktan sonra keyifsiz, huzursuz veya sıkıntılı görülmesi normaldir. Diş çıkarma süreci ağrılı ve kaşıntılı bir süreç olduğundan bebeğiniz sizi emmek istemeyebilir ve her eline geçen objeyi ağzına götürerek ağrı ve kaşıntısını dindirmek isteyebilir. Eğer bebeğiniz sizi emmekte güçlük çekiyorsa, pompa kullanarak sütünüzü ona biberonda sunabilir, biberon ucunu bir süre buzlukta tutarak onun çıkan dişini rahatlatmasını sağlayabilirsiniz. Bu dönemde bebeğinize aldığınız diş kaşıyıcıyı da sık sık buzluğa koyduktan sonra bebeğinize sunmanız onu rahatlatacaktır. Steril ellerinizle onun diş etlerine yapacağınız hafif bir parmak masajı da ağrısını ve kaşıntısını atlatmasına yardımcı olacaktır.
Bebeğinizin daha mobil olmaya başladığı bu dönemde evinizi bebeğinizin zarar görmesini engelleyecek şekilde yeniden tasarlamanız gerekebilir. Keskin köşeler içeren mobilyalarınıza bebek koruyucular almanız, perde vb. bebeğiniz için boğulma tehlikesi yaratabilecek eşyalarınızı onun ulaşamayacağı şekilde düzenlemeniz hem onu koruyacak hem de sizin içinizi rahatlatacaktır. Bebeğinizin dokunmasını istemediğiniz kalorifer, ocak, fırın gibi yanık riski yaratabilecek eşyaları bebeğinize tanıtın ve sıcak olduklarını, dokunması durumunda canının yanacağını sık sık anlatın.
Bebeğiniz bu dönemde günlük 13-15 saat arası uyuyacak ve bu uykunun 9-11 saati gece gerçekleşecektir.
Bebeğinizi katı gıdalarla tanıştırdıktan sonra kontrolün onda olduğunu unutmayın. Bebeğinizin iştahının size verdiği mesajları dikkate alın ve onu herhangi bir gıdayı yemesi için onu zorlamayın. Bu noktada bebeğinizin damak tadı gelişimi için ona değişik tatlar sunmayı da ihmal etmeyin.
Bu dönemde evde kendi yaptığınız püreleri ve mamaları hazır mamalara tercih etmeniz sizin bütçeniz için daha faydalı olmakla beraber, mama yapmak için zamanınız olmadığında hazır mama tercih etmenizin de onun için bir sakıncası yoktur. Bununla birlikte herhangi bir hazır mamaya başlamadan önce mutlaka çocuk doktorunuza danışın.
Katı gıdalarla yeni tanışan bebeğinizi yemeğe alıştırmak veya yemek yemesini sağlamak için televizyon izletme gibi davranışlardan uzak durun. Yemek vakitlerinde bebeğinizle birlikte sofraya oturun ve mama iskemlesini sofraya yanaştırın. Bu bebeğinize beslenmenin belli saatlerde yapılan bir aktivite olduğunu belirtmekle kalmayacak, beslenmenin sosyal yönüne de onu alıştıracaktır.
Bebeğiniz bu dönemde konuşma gelişiminde önemli adımlar atmaya devam etmekte. 7 aylık bir bebekte görebileceğiniz en net gelişimlerden biri seslere karşı tepkileri olacaktır. Bebeğiniz onu mutlu eden ebeveynlerinin sesleri gibi seslere gülerek, şaşırtıcı yeni seslere ise çığlık veya ağlayarak tepki verecektir. Başını sesin geldiği yere çevirecek ve sesi çıkarak kişiyi veya objeyi incelemek isteyecektir.
Bebeğiniz bu dönemde sizi ve ailesinin diğer üyelerini yabancılardan ayırmaya başlar. Bu hem görsel hem işitsel olarak gerçekleşir; bazen bebeğiniz sizi görmese bile sesinizi duyarak sakinleşebilir ve mutlu olabilir. Bu dönemde bebeğinizi tanımadığı bir kişiyle tanıştırırken bebeğinizi ani bir şekilde o kişinin kucağına vermek veya kişinin bebeğinize dokunmasına izin vermek yerine, önce söz konusu kişinin bebeğinizin görüş açısında vakit geçirmesini sağlayın. Daha sonra tanışacağı kişi onunla sakin bir ses tonuyla konuşmaya başlayabilir ve son aşama olarak da bebeğinizle temas kurabilir. Bebeğinizin bir birey olduğunu ve onun da bir birey olarak hakları olduğunu asla unutmayın.
Eğer bir oyun halınız varsa bu dönemde bebeğinizi hem fiziksel hem de zihinsel olarak geliştirecek bir aktivite yapabilirsiniz. Bu aktivite bebeğinizin önceki aylarda karın üstü vakit geçirmesini gerektiriyor olup, bebeğinizin yürüme pozisyonunda tutulduğunda bacaklarıyla ağırlığının bir miktarını kaldırabilmesi gerekecektir.
Bebeğinizi oyun halınızın üzerinde yürüme pozisyonunda tutun ve halının üzerindeki bir desene veya resme doğru adım atmasını sağlayın. Bunu elleriniz veya bacaklarınızla bebeğinize arkadan destek olarak yapabilirsiniz. Ani hareketlerden her zaman kaçının. Bebeğiniz adımını atarken, “Haydi, kırmızı kareye doğru adım atalım” “Gel, şimdi de yeşil kurbağanın üstüne basalım” şeklinde yaptıklarınızı anlatın. Siz bebeğinizin adım atmasını desteklemeden önce onun hareketlenmesine izin verin.
]]>6 aylık bir bebek artık oturma pozisyonuna geçmeye hazırdır. Bu dönemde bebeğinizin karın üstü pozisyondan oturma pozisyonuna geçmeye çalıştığını sık sık fark edebilirsiniz. Onun sık sık karın üstü pozisyondan oturma pozisyonuna geçmesine destek olarak bebeğinizin kas gelişimine destek olmanız yararlı olacaktır. Bebeğiniz otururken veya karın üstü vakit geçirirken mutlaka yumuşak bir yüzey üzerinde olduğundan, düşme veya üzerine herhangi bir obje düşmesi riski altında olmadığından emin olun. Bebeğinizin oynadığı alanda onun boğulmasına sebebiyet verebilecek battaniye, kıyafet örtü vb. olmamasına özen gösterin.
Bebeğinizin bu dönemde yapacağı egzersizler ve oynayacağı oyunlar emekleme dönemine geçişine yardımcı olacaktır. Bebeğinizi sık sık yürüme pozisyonuna sokarak ayaklarına ağırlık vermesini sağlamak, sırtüstü pozisyondayken ayak tabanlarına elleriniz ile hafifçe bastırarak ellerinizi bacaklarıyla itmesini sağlamak onun kas gelişimine destek olacak egzersizlerdir.
6 aylık bir bebek günde ortalama 15 saat kadar uyuyacak, bu sürenin 10-11 saati gece, 3-4 saati ise gün içerisinde gerçekleşecektir. Bebeğinizin gün içinde aktif olması için gece uykusunun kesilmemesine, odasının çok sıcak olmamasına, iyi havalanmasına özen gösterin.
6. ay bebeklerin genelde katı gıdayla tanıştırıldığı dönem olarak bilinmektedir. Bebeğinizi anne sütü dışında herhangi bir gıda ile tanıştırmadan önce mutlaka çocuk doktorunuza danışıp, bebeğinizin buna hazır olup olmadığı konusunda bilgi alın. Her bebeğin gelişiminin farklı olduğunu unutmayın.
Bebeğinizi katı gıdalarla tanıştırmak için rahat ve mutlu olduğu bir günü seçin. Ona herhangi bir katı gıda sunmadan önce annesini emmesi açlığını alacak ve onu yeni bir gıda denemeye daha istekli bir hale getirecektir.
Bebeğinizi yeni bir gıdayla tanıştırırken dikkat etmeniz iki önemli olgu bulunmaktadır. Bunlarda ilki 3 Gün Kuralı’dır. Bu kural, bebeğinizin her defasında tek bir yeni gıda ile tanışmasını ve bu tanışma sürecinin de en az 3 gün sürmesini öğütler. Böylece bebeğinizin yeni tanıştığı bu gıdaya karşı herhangi bir reaksiyon gösterip göstermediğini rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. 3 Gün Kuralı ile ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız. Dikkat etmeniz gereken ikinci önemli olgu ise bebeğinizin bir birey olduğu ve sizin sevdiğiniz her şeyi sevmek veya sizin yaptığınız her şeyi yapmak gibi bir zorunluluğunun olmadığı gerçekleridir. Bebeğiniz sizin sevdiğiniz bir gıdayı sevmeyebilir, sizin evinize bile sokmadığınız başka bir gıdadan ise çok hoşlanabilir. Onu yeni gıdalarla tanıştırma sürecinde bireyselliğine saygı duyun.
Bebeğinizi katı gıdalarla tanıştırırken onun yeni gıdayı tatması için süre tanıyın. Her defasında küçük miktarlar tatmasını sağlayın. Bebeğinizin tanışacağı ilk katı gıda aslında pek katı olmayacaktır. Bu dönemde ona sunduğunuz herhangi bir gıdanın çok iyi püre yapılmış olduğundan, ufak taneler içermediğinden emin olun. Bebeğiniz çok kıvamlı püreleri yutmakta zorlanabilir, bundan dolayı yaptığınız püreyi anne sütü ile seyreltebilirsiniz.
Bebeğinizle tanıştırdığınız ilk katı gıdanın alerjiye neden olmayacak, keskin bir tadı olmayan bir meyve veya sebze olmasını öneririz. Havuç, muz, elma ilk tercihlerinizden olabilir.
Bebeğiniz bu dönemde sizin kullandığınız pek çok basit kelime veya kalıbı tanımaya başlayacaktır. Özellikle isimler, anne, baba ve benzeri sık tekrarlanan kelimeler tanıdığı ve tanıdığını belli ettiği kelimeler olacaktır. Bu dönemde bebeğinizin en basit problem çözme becerileri kendini oluşturmaya başlamıştır. Bebeğiniz 6. ayından itibaren gözlemlemeye ve hatırlamaya ilk adımlarını atar.
Onun bu becerilerinin gelişimi için ona ufak neden sonuç ilişkileri kurmaya başlayabilirsiniz. Örneğin o banyo yaparken ufak bir kabı su ile doldurun ve onun kabı ters çevirerek suyu dökmesini sağlayın. “Kabı ters çevirdiğin için su döküldü” şeklinde açıklayıcı cümleler kurun ve yaptığınızı tekrar edin. Bebeğinizin bu dönemde öğrenmesini tetikleyen en önemli etken tekrardır. Her oyununuzu, etkinliğinizi ve bebeğinizle konuşmanızı tekrarlamaya hazır olun.
Bebeğinizle konuşurken konuşma arasında açıklamalar yapmaya özen gösterin. Örneğin, “Şimdi sana havuç püresi yapıyorum” dedikten sonra, havucu gösterin ve “Bu havuç” diyin. Yaptığınızı anlatmaya devam ederken sık sık açıklama yapmaya özen gösterin. Bu durumun tek istisnası sunum olarak yapabileceğiniz sağ beyin erken eğitim çalışmalarıdır. Bu çalışmalarda bebeğinizin çalışmaya odaklanabilmesi için açıklama yapmamanız daha faydalı olacaktır.
Bebeğinin sevdiği oyuncakları kategorileştirin. Örneğin yumuşak olan oyuncakları bir grup, ses çıkaranları bir grup yapabilirsiniz. Bu gruplandırmayı yaptıktan sonra her bir gruptaki oyuncakları sırayla bebeğinize sunun ve özelliğini net bir ses tonuyla belirtin. “Bu oyuncak yumuşak!” veya “Bu oyuncak ses çıkarıyor!” gibi. Bebeğinizin her oyuncağı yeterince incelemesine izin verin.
]]>Bebeğiniz bu dönemde rahatlıkla karın üstünden sırt üstüne dönmeye başlayacak ve karın üstü geçirdiği vakitte emeklemenin temellerini atmaya başlayacaktır. Bu dönemi verimli geçirmek adına bebeğinizin her gün karın üstü vakit geçirdiğine emin olun ve karın üstü geçirdiği vakti oyunlaştırın. Onun dikkatini çekecek renkli objeler veya oyuncaklar onu uzanmak ve yuvarlanmak konusunda motive edecektir.
5 aylık bir bebeğin boyun ve sırt kaslarının gelişimi devam etmektedir. Bununla birlikte bebeğiniz artık daha rahat bir biçimde kafasını dik tutabilecek ve destek almadan oturmaya yaklaşacaktır. Bebeğinizin fiziksel gelişimine destek olmak amacıyla onun ince ve kaba motor gelişimini sağlayacak aktiviteler yapmanız faydalı olacaktır.
Bu dönemde bazı bebekler diş çıkarmaya başlayabilir. Genelde aşırı salya üretimi, acı ve kaşınma hissi ile kendini belli eden diş çıkarma dönemi bebeğiniz 3 yaşına gelene kadar aralıklarla devam edecektir.
5 aylık bebeğiniz bu dönemde günde ortalama 15 saat kadar uyuyacak, bu uykunun 10-11 saat kadarı ise gece gerçekleşecektir. Gece uykusu süresince birkaç kez uyanması normal olmakla birlikte, bebeğinizin yatmadan önce tok ve rahat olduğundan emin olarak gece uyanmalarını azaltabilirsiniz.
Katı mamalara geçmek için acele etmeyin! Anne sütü 5 aylık bir bebeğin halen tüm ihtiyaçlarını karşılayacak besin değerine sahiptir. Katı gıdaya bebeğinizin hazır olmadan geçiş yapmak ileri dönemlerde beslenme sorunlarına ve bazı besinlerin tamamen reddedilmesine neden olabilir. Bundan dolayı katı gıdalara geçişin 6. ay veya sonrasına bırakılması önerilmektedir.
Bu dönemde bebeğinizin günlük anne sütü tüketimi 600-1000 mL arası olacak, ve genelde günde 5-6 kez beslenmek isteyecektir.
Bebeğiniz bu dönemde gülecek, ufak çığlıklar atacak ve mutlu olduğunda bir kuş gibi şakıyacaktır. Bebeğinizin tüm çıkardığı seslerin onun iletişim kurma yöntemi olduğunu unutmayın ve eğer sizinle etkileşim içinde yapılmakta ise mutlaka karşılık verin.
Bu dönemde birlikte müzik dinleyerek ufak dans hareketleri yapabilir ve onu ritimle tanıştırabilirsiniz. Tüm hareketlerinizde bebeğinize ani hareketler yapmamaya ve onu sarsmamaya özen gösterin.
Bu dönemde bebeğinizin görüşü yetişkin görüşüne yaklaşmaya başladığından dolayı onunla sunum çalışmaları yapmak, renkli ve değişik dokulardaki oyuncaklarla onu tanıştırmak uygun olacaktır. Bebeğinizin oynadığı tüm oyuncakların temizliğine özen göstermek onu hastalıklardan koruyacaktır; fakat aşırı titiz olmanın da bebeğinizin bağışıklık sistemini zayıflatacağını unutmayın.
5 aylık bir bebek konuşma becerilerinin gelişimi için ilk adımları atmıştır. Sık sık a-ga, ga-ga, ba-ba gibi sesler çıkarabilir. Onunla sık sık konuşmanız, çıkardığı sesleri taklit etmeniz, ona hikayeler ve masallar okumanız onun konuşma gelişimine katkıda bulunacaktır. Bebeğinizle konuşurken mümkün olduğu kadar değişik kelime kullanarak konuşmaya devam edin. Bu onun beyninde işitsel bir bilgi dağarcığı oluşturmaya yardımcı olacak ve aynı zamanda dilimizin fonetiğini öğrenmesini de sağlayacaktır.
Bebeğinizle konuşurken olumsuz kelimeler ve cümleler kullanmamaya özen gösterin. “Bunu yapma” demek yerine ona alternatiflerden bahsedin. “Oyuncağı atmak yerine sallamaya ne dersin?” gibi cümleler kurarak yapmasını istediğiniz hareketi ona yavaşça gösterin. Ellerinden bir oyuncak ve objeyi sert biçimde çekmek, onu bir anda kaldırmak gibi ani hareketlerde bulunmanız genelde bebeğinizi rahatsız edecektir; ona ne yaptığınızı anlatarak yumuşak hareketlerde bulunun.
İletişim kurmaya başlamış bebeğiniz için bu dönemde en eğlenceli olacak oyunlardan biri “Ce-ee” oyunudur. Bebeğinizi karşınıza aldıktan sonra yüzünüzü kapatın ve “Anne-Baba nerede?” diye bebeğinize sorun. Yüzünüzü bir anda açarak Cee-ee diyin. Bu oyunu evinizin değişik odalarında tekrar ederek daha eğlenceli bir hale getirebilirsiniz.
]]>Bebeğiniz bu dönemde karın üstü vakit geçirmeye daha da yatkınlaşacak ve karın üstü durumdayken başını 90 derece kaldırabilecektir. Bu dönemde bebeğiniz karın üstüyken yuvarlanmaya başlayacaktır. Genelde karın üstünden sırt üstüne geçişi daha rahat gerçekleştirecektir. Sırt üstünden karın üstüne geçiş ise biraz daha zaman alabilir. Bu dönemde bebeğinizin yuvarlanmasına destek olmak açısından ellerinizle yuvarlanmayı başlatıcı bir harekette bulunabilirsiniz. Bebeğinizin karın üstü durumdayken uzanma, yuvarlanma, kendini destekleme gibi hareketlerini motive etmek için bebeğinizin görüş açısına sevdiği bir oyuncağı koymayı deneyebilirsiniz.
4 aylık bebeğinizin uyku düzeni ise geceye doğru kaymaya devam etmektedir. Günde 14-16 saat arası uyuyacak olan bebeğiniz geceleri bir seferde deliksiz 6-8 saat uyuyabilir. Eğer bebeğiniz geceleri uyumakta zorluk çekiyor ve sık sık uyanıyorsa bir uyku rutini oluşturmayı düşünebilirsiniz. Bu rutin ona kitap okumak, banyo yaptırmak, ninni söylemek gibi eylemlerden oluşabilir. Önemli olan bu rutini günün aynı saatinde başlatmanız ve aynı adımları tekrar etmenizdir.
Bebeğiniz bu dönemde günlük 600-900 mL arasında anne sütü tüketecektir.
4 aylık bazı bebeklerde diş çıkarma süreci başlayabildiğinden dolayı anneyi emme süreci bebeğiniz için hoş olmayan bir aktiviteye dönüşebilir. Bu durumda bebeğinizi emmeye zorlamayıp, onun ağrısını soğuk kompres veya temiz ellerinizle yapacağınız ufak bir diş eti masajıyla rahatlatma4 ya özen gösterin.
Annenin gün içinde tükettiği tüm gıdalar anne sütünün tadına yansıyacaktır. Bundan dolayı günlük beslenmenizde aşırıya kaçan değişiklikler yapmanız bebeğinizin emdiği sütün tadının değişmesine ve sizi emmek istememesini neden olabilir. Böyle bir durumda daha önceden göğüs pompası ile pompaladığınız ve sakladığınız sütünüzü ona sunmayı deneyebilirsiniz.
Bebeğinizi emzirdiğiniz odanın sakin, loş ve uyaranlarla dolu olmayan bir oda olmasına özen gösterin. Bu bebeğinizin sizi emmeye odaklanmasını sağlayacaktır.
4 aylık bebeğiniz bu dönemde mutlu olduğunda bunu kahkahalar ve kıkırdamalar ile belli edecek, kızdığında veya mutsuz olduğunda ise ağlayacak veya aynı ses tonuyla mızmızlanacaktır. Bebeğinizin tüm bu sesleri sizinle iletişim kurmak için çıkardığının bilincinde olarak onun her tepkisine mutlaka cevap verin ve onunla etkileşim içinde olun.
Bu dönemde bebeğinizin oynayacağı, ona erken uyarım sağlayacak oyuncaklar oldukça önemlidir. Oyuncak seçerken bebeğinizin kavramasına uygun, yıkanabilir, herhangi bir zararlı madde içermeyen oyuncakları tercih edin. Seçtiğiniz oyuncakların kopabilecek veya oyuncaktan ayrılabilecek küçük parçalar içermemesine özen gösterin. Çıngıraklı, kavrandığında ses çıkaran oyuncaklar bebeğiniz için oldukça ilgi çekici olacaktır. Pelüş oyuncaklarda birden fazla dokudan oluşan oyuncaklar seçmek bebeğinizin tensel olarak uyarımına yardımcı olacaktır.
Bebeğinizle ufak bir şarkı söylemeye ne dersiniz? Ona ses çıkaran bir oyuncağını verin ve çıkardığı seslere uyacak bir şekilde ona şarkı söyleyin. Şarkının konusunu çok dert etmeyin, bebeğinizin çıkardığı seslere uymanız yeterli!
]]>3 aylık bir bebek kavrama becerisinin de gelişimiyle kavradığı nesneleri ağzına götürerek tanımaya çalışır. Bundan dolayı çocuğunuzun eline tutuşturduğunuz tüm objelerin çocuğunuz ağzına götürdüğünde sakınca oluşturmayacak objeler olmasına özen gösteriniz.
Bebeğiniz ilk 3 ayında karın üstü yeterince vakit geçirdiyse bu dönemde karın üstü bırakıldığında başını 45 dereceye kadar kaldırabilir ve kendini kolları ile destekleyerek gövdesini yerden kaldırabilir. Eğer bebeğiniz bu konuda zorluk yaşıyorsa karın üstü daha fazla vakit geçirmeniz onun için yararlı olacaktır.
3 aylık bebek boyun ve sırt kaslarının da gelişimiyle dik tutulduğunda kafasını rahatlıkla düz tutabilir. Sırt üstü yatarken bacaklarını rahatça oynatabilir ve düzleştirebilir.
Bu dönemde bebeğinizin günde 14-16 saat kadar uyumasını, bu uykunun 8-10 saatinin ise gece gerçekleşmesini bekleyebilirsiniz.
3 aylık bir bebek günde 8-10 defa annesini emmek isteyecek ve toplamda (pompa kullanmadığınız takdirde ölçmek imkansız olsa da) 400-800 mL kadar anne sütü içecektir. Eğer çocuğunuzun kilo artışı çocuk doktorunuzun belirlediği ölçüde ilerlemiyorsa veya sütünüzün yetişmemesi gibi bir durum oluştuysa çocuk doktorunuzdan veya bir beslenme uzmanından destek almaktan çekinmeyin. Pek çok beslenme sorununun temeli bebeklikte atıldığından dolayı bu dönemde bebeğinizin beslenme alışkanlıklarını doğru bir şekilde yönlendirmek sizin ve onun yararınıza olacaktır.
Bebeğiniz bu dönemde hala gece uyanarak annesini emmek istiyor olabilir. Gece boyunca birkaç kez yaşanması normal olan bu durum, eğer beslenme sayısı olarak üçü geçiyorsa bebeğinizin gece beslenmelerine daha fazla alışmaması açısından bu duruma müdahale etmeniz gerekebilir. Bebeğinizi uyutmadan önceki son beslenmesini daha sağlam tutmanız bebeğinizin gece daha rahat bir uyku uyumasını sağlarken, annesini emmek için uyanma ihtimalini de düşürecektir. Aynı zamanda gün boyunca bebeğinizin yeterince emmesini sağlamak da onun deliksiz uyku sürelerinin uzamasına yardımcı olacaktır.
3 aylık bebeğiniz bu dönemde gülmeye başlayacak ve “agu” “gaga” benzeri sesler çıkararak konuşmaya ilk adımını atacaktır. Bebeğinizin konuşma becerilerinin gelişimi açısından onunla sık sık bebek dilinde konuşmanız, yani onun söylediği kelimeleri ona tekrarlamanız çok faydalı olacaktır.
3 aylık bir bebek ebeveynlerini tanımaya başlayacak, bulunduğu odaya girdiklerinde bu durumu heyecanlanarak veya hareketlenerek gösterecektir.
Bu dönemde bebeğinizin beyninde yeterince sinaptik bağlantı (sinir hücreleri arasında bağlantılar) kurulmasını sağlamak için ebeveynlerin bebeklerine yaşadıkları dünyayı tanıtmaları oldukça önemlidir. Bebeğinizin odaklandığı her objenin adını ona söyleyin, eğer eline almasında bir sakınca yoksa dokunmasını ve kavramasını sağlayın. Bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra birlikte bir pencereden dışarı bakın ve ona dışarıda gelişen olayları anlatın. Bebeğinizin tepkilerine uygun cevaplar vererek bütün etkileşimlerinizin bir dialog şeklinde gelişmesine özen gösterin.
Bebeğinizin karın üstü geçirdiği zaman beyin gelişimi için de oldukça önemlidir. Karın üstü geçirdiği zamanda bebeğiniz elleriyle üstünde bulunduğu zeminin dokusunu keşfedecek ve tensel olarak uyarılacaktır.
Bebeğinizin kucağınıza aldıktan sonra onunla bir boy aynasının karşısında geçin. Bebeğinizin uzuvlarını ve organlarını ona tanıtın. Örneğin, onun burnuna dokunun ve net bir ses tonuyla “Burun” deyin. Aynı şeyi bebeğinizin sizin burnunuza dokunmasını sağlayarak tekrarlayın. Oyun boyunca bebeğinize sevgi şefkatle yaklaşmaya özen gösterin ve asla herhangi bir hareket konusunda ısrarcı olmayın.
]]>Bebeğiniz bu dönemde ellerinin farkına varacak ve onları ellerine tutuşturulan oyuncak veya objeleri hareket ettirmek veya daha sıkı kavramak için kullanacaktır. Bu dönemde bebeğinizin ellerine herhangi bir objeden zarar gelmemesi adına kavradığı nesnelerin yumuşak, sağlam ve keskin hatlara sahip olmayan objeler olmasına dikkat etmeniz yerinde olacaktır.
2 aylık bir bebek gövdesinin üstüne bırakıldığında kollarıyla gövdesini kaldırmaya çalışacaktır. Bu konuda yakalayacakları başarı bebekten bebeğe değişse de bazı bebeklerin 2. aylarında gövdelerini tamamen yerde kaldırabildikleri görülmektedir.
2 aylık bir bebeğin boyun kasları halen başını tamamen destekleyecek güce ulaşmamıştır. Bundan dolayı bebeğiniz karın üstü vakit geçirirken onun başını kaldırmasına destek olmanız ve sık sık karın üstü vakit geçirmesini sağlamanız onun boyun ve sırt kaslarının gelişimine destek olacaktır. Eğer bebeğiniz karın üstü vakit geçirmekten hoşlanmıyorsa onu kendi karnınızın üstüne karın üstü koyarak bu duruma alışmasını sağlayabilirsiniz. Karın üstü geçirilen vakit bebeğinizi kas gelişimi için oldukça önemli olmakla birlikte, beyin gelişimi için de çok önemlidir.
Bu dönemde bebeğiniz gece ve gündüz arasındaki değişikliği fark etmeye başlayacak ve uyku düzeni yavaş yavaş geceye doğru kaymaya başlayacaktır. 2 aylık bir bebeğin günde 14-18 saat arası uyuması ve bu uykunun 8-9 saatinin gece gerçekleşmesi beklenmektedir.
Eğer işinizden veya benzeri herhangi bir durumdan dolayı bebeğinizi sık sık emzirmekte güçlük yaşıyorsanız onu biberon ile tanıştırmak uygun olabilir. Böylece göğüs pompası kullanarak sağdığınız sütünüzü de değerlendirme şansınız olacaktır. Bebeğinizi biberonla tanıştırmadan önce onun aç ve iyi bir ruh halinde olduğundan emin olun ve meme ucuna tasarım olarak yakın olan bir biberon seçin. Eğer çocuğunuzu emzirmek konusunda herhangi bir sorununuz bulunmamaktaysa, onu biberonla tanıştırmamayı seçebilirsiniz.
Anne sütü bebeğiniz için gerekli tüm besin değerini içermektedir. Eğer bebeğiniz sizi yeterince emiyorsa ve fiziksel gelişimi çocuk doktorunuzun kontrolü altında normal bir şekilde ilerliyorsa ona ilk 6 ay boyunca anne sütünden başka bir gıda sunmayınız. Çocuk doktorunuzun önerisi veya tavsiyesi olmadan bebek formülü vb. gıdaları çocuğunuz ile tanıştırmayınız.
2 aylık bir bebekte fark edebileceğiniz en önemli gelişmelerden birisi gülmeye ve yüz ifadelerini kullanmaya başlamasıdır. 6-8 haftalık bir bebeğin sizin gülücüklerize kendi de gülerek karşılık vermesi oldukça normaldir. Bebeğiniz kendini iyi hissetmediğinde ise kaşlarını çatacak, başını çevirecek ve gözlerini kısacaktır.
Bu dönemde bebeğinizin beyin gelişimine destek olmak amacıyla onunla sürekli konuşmanız oldukça önemlidir. Bebeğinizle konuşurken dikkat etmeniz gereken birkaç konu bulunmaktadır. Öncelikle, bebeğinizle birlikte bir şey yaparken her yaptığınızı ona anlatın. Bu sizi dinlemeye alışmasını sağlayacak ve beyninde işitsel bir bilgi dağarcığının ilk adımlarını atacaktır. Bebeğinizle konuşurken konuşmanızın bir dialog olmasına özen gösterin, onun çıkaracağı sesleri dinleyin ve onlara göre konuşmanıza devam edin. “Sen, ben, o” gibi kişi zamirleri yerine doğrudan isimleri (anne, baba vb.) tercih edin. Bu dönemde çocuğunuza sık sık adıyla hitap etmeyi ihmal etmeyin.
Bebeğinizin hareketlerini ve seslerini taklit etmek onun hoşuna gidecek ve daha fazla ses çıkarması için onu motive edecektir. Çocuğunuzun konuşma ve dil gelişimi için bu durum oldukça önemli olduğundan onunla sık sık onu taklit ettiğiniz dialoglar yaşamanızı öneririz.
Bu dönemde erken uyarım bebeğinizin beyin gelişimi için oldukça önemlidir. Bebeğinizi tensel olarak uyarmak için onun ellerine değişik dokulardan kumaşlar verebilir veya karın üstü vaktini değişik dokulardan oluşan bir oyun halısı üzerinde geçirmesini sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda kesin hatlı ve kontrastlı nesneler veya görseller ile onu görsel olarak da uyarabilirsiniz.
Bebeğinizin görsel olarak odaklandığı nesneleri ona anlatmak ve o nesneler hakkında onunla konuşmak bebeğinizi mutlu edecek ve onun beyninde görsel ve işitsel bir bilgi dağarcığı oluşumuna katkıda bulunacaktır.
Bebeğiniz, doğumdan sonraki ilk birkaç günde bir miktar sıvı kaybederek kilo kaybına uğrayacak olsa da 10-14 gün içerisinde doğum kilosuna ulaşacaktır. Bebek gelişiminde ilk aydan itibaren bebeğinizin her hafta 150-250 gram kilo alması beklenmektedir. Eğer bebeğiniz bu aralıktan az veya fazla kilo alıyorsa çocuk doktorunuz ile bir görüşme yapmanız uygun olacaktır.
Bir aylık bebeğinizin, sizin gözetiminizde karın üstü bırakıldığında kafasını kısa bir süre kaldırabilmeli, kol ve bacaklarını vücudunun 2 yanına doğru rahatlıkla hareket ettirebilmelidir.
Yenidoğan bebeğin ilk aylardaki gelişim sürecinde, her kucağınıza aldığınızda kafasını desteklemeyi ihmal etmeyin. Bebeğiniz kafasını kısa süreler tutabilse de boyun kasları henüz bebeğinizin kafasının ağırlığını destekleyecek gelişime ulaşmamıştır. Doğumdan sonra bebeğinizin kafasında fontanel veya bıngıldak denilen oluşumlar bulunmaktadır. Bu yapılar, kemik değil kıkırdaktır. Fontanel ya da diğer ismi ile bıngıldak, doğum sırasında bebeğinizin kafasının hasar görmeden rahimden çıkmasını olanak veriri ve kafatasının beyninin büyümesine izin verecek şekilde adapte olmasını sağlar. Bu noktalar bebeğinizin yaşı ilerledikçe kemikleşerek kapanacaktır. Eğer fontanellerin bulunduğu alanlarda anormal şişme veya çöküklük bulunmakta ise olası sağlık sorunlarına karşı çocuk doktorunuz ile görüşmeniz uygun olacaktır. Bebeğiniz, hayata uyum sağlamak sağlamak amacıyla, doğuştan bazı reflekslere sahiptir. Yeni doğan bebek refleksleri, meme arama ve emme, avucuna dokunduğunuzda elinizi veya parmağınızı kavrama, ayak tabanını okşadığınızda ayağın içe kıvrılması ve irkildiğinde veya korktuğunda kollarını ve mümkünse bacaklarını açma gibi değişik reflekslerdir. Aynı zamanda bebeğiniz onu yürüyecek şekilde tuttuğunuzda adımlama refleksi (adım atacak şekilde bir bacağı öne atma) gösterecektir. Bu reflekslerin herhangi birini gözlemleyememeniz durumunda çocuk doktorunuz ile temasa geçmek uygun olacaktır.
Bebeğiniz ilk 1 aylık döneminde günde 20-22 saat kadar uyuyarak, kalan süreyi ise beslenerek ve etrafındaki dünyayı tanıyarak geçirecektir.
1 aylık bebeğinizi emzirirken aklınızda olması gereken en önemli şey; bebeğinizi hiçbir konuda zorlamamanız gerektiğidir. Aynı şekilde süt miktarınız konusunda endişelenip stres yapmanız hem sizi hem de bebeğinizi olumsuz etkileyecektir.
Yenidoğan bebeğinizin gelişimi sırasında her ağlaması, aç olduğu anlamına gelmez. Yenidoğan bebekler kendilerini rahatlatmak amacıyla, yüksek seslere veya değişik deneyimlere tepki olarak da ağlayabilirler. 1 aylık bebeğiniz her gün 8-12 defa annesini emmek isteyecektir. Yenidoğan bebek annesini emdikçe, annenin süt miktarı artacaktır. Bebeğin annesini emmek istemediği durumlarda göğüs pompası kullanarak anne kendini rahatlatabilir. Sağılan süt, buzdolabında 2-3 gün, buzlukta ise 3 aya kadar saklanabilir. Göğüs pompası kullanmak hiçbir şekilde annenin canını acıtmamalıdır; eğer göğüs pompası kullanırken anne acı hissediyorsa, pompa kullanımı gözden geçirilmelidir ve göğüs ucunda oluşmuş olabilecek çatlak veya tahriş durumları kontrol edilmelidir.
Eğer bir sağlık sorunu vb. nedeniyle bebeğinize sütünüz yetmiyorsa bebek formülü seçiminde mutlaka çocuk doktorunuza danışın.
Beyin gelişiminin en hızlı yaşandığı dönem 0-4 yaş arasıdır. Bu dönemde bebeğinizin her ay önemli gelişim noktalarına erişecektir.
Bebeğiniz bu dönemde 15-30 cm uzaklığındaki ilgi çekici (yüksek kontrastlı, örneğin siyah beyaz desenli nesneler) nesnelere ve sizin yüzünüze odaklanabilmelidir. Bebeğinizin bu becerisini geliştirmek için onu kendinize yaklaştırın, değişik mimikler yaparak sizi incelemesine ve odaklanmasına izin verin.
1 aylık bebeğinizin size ihtiyaçlarını belirtme ve iletişim kurma biçimi ağlamaktır. Bebeğiniz acıktığında, stres altında olduğunda, yorulduğunda, acı hissettiğinde veya şaşırdığında tepkisini ağlayarak belli edecektir. Bebeğinizi sakinleştirmenin en basit yolu ise onu kucağınıza almak ve onunla sakin bir ses tonuyla konuşmaktır. Bebeğinizi kucağınıza almanız ve ona sevgi göstermeniz güvenli bağlanma için oldukça önemlidir.
Bebeğinizin beyin gelişimine destek olmak için onunla sık sık konuşun ve birlikte vakit geçirin. Aynı zamanda kısa süreli erken eğitim çalışmalarına bu dönemde başlayabilirsiniz. Çalışma yaptığınız materyalin yüksek kontrast içerdiğinden (siyah-beyaz) ve herhangi bir çalışma yaparken bebeğinizin yüzünüzü de görebildiğinden emin olun.
Kaynak: What to Expect The First Year, Heidi Murkoff-Sharon Mazel, Derleme]]>